7. Etnospor Kültür Festivali’nde geleneksel sanatlar ve kültür rüzgarı

Yaklaşık 35 ülkeden katılımcıların buluştuğu 7. Etnospor Kültür Festivali, geleneksel sanatlar, spor dalları, oyunlar, gastronomi ve sahne sanatları gibi birçok alanda zengin etkinliklere ev sahipliği yapıyor.

Festival alanında yankılanan geleneksel ezgiler ve göz alıcı renklerdeki kıyafetler ziyaretçilerin ilgisini çekerken, stantlarda el sanatlarının yanı sıra çevre dostu ve özgün üretim süreçleri de ön plana çıkıyor. Takı tasarımından dönüşüm atölyelerine kadar pek çok özgün stand, katılımcılardan yoğun ilgi görüyor. Festival, kültür ve sanatın buluşma noktası olarak öne çıkıyor.

Uluslararası Siirt Tanıtım Tarih Derneği standında koleksiyonundaki eserleri sergileyen tasarımcı ve akademisyen Aycan Öktem, tasarımlarının tamamının özgün olduğunu ve benzerinin başka yerde bulunmadığını belirtti.

Çocukluk ve gençlik yıllarını Siirt’te geçirdiğini anlatan Öktem, şu ifadeleri kullandı:

Siirt’e gittiğimde, şehrin özgün dokusunun bozulduğunu görmek beni çok üzüyor. Bunun bir parçası olduğumuzu düşünüp ‘Ben ne yapabilirim?’ diye düşündüm ve Siirt’i yansıtan yeni bir koleksiyon hazırlamaya karar verdim.

“KAYBOLMAYA YÜZ TUTAN SANATIMIZI TANITIYOR, YENİ NESİL YETİŞTİRİYORUZ”

Öktem, tasarım sürecini şöyle özetledi:

Tasarımlarımızı iki kişi yapıyoruz. Grafik tasarımlarını da gelinim Anastasiya Öktem üstleniyor. Koleksiyonumuzda Siirt’in tüm kilim desenleri, İbrahim Hakkı Hazretleri’nin güneş olayı, cennet ve cehennem motiflerinden ilham aldık. Toplamda 56 kıyafet ve yaklaşık 200-250 parçadan oluşan bir koleksiyon ortaya çıktı. Harika bir gösteri olacak ve bunun Siirt’te yapılmasını çok istiyorum. Eğer orada gerçekleştiremezsek, İstanbul’da etkileyici bir mekânda sergilemeyi hedefliyoruz.

Eruh Belediye Başkan Yardımcısı Nazmiye Teymurtaş da festival için Siirt’in Eruh ilçesinden geldiğini belirterek, şunları söyledi:

Eruh ve Siirt’in kültürel zenginliği çok özel. El emeğiyle yapılan şal şepiklerimiz var, yünden dokunan kumaşlarımız, Zivzik narından üretilen pestil ve sucuklarımız bulunuyor. Ayrıca coğrafi işaretli, doğal külden yapılan ve cilt hastalıklarına iyi gelen Bıttım sabunlarımız da var.

Pendik Belediyesi’nden sedef kakma ustası Şevket Hakan Üç ise 20 yıldır bu sanatı yaşattığını, Kültür ve Turizm ile Milli Eğitim Bakanlıkları tarafından da tanındığını ifade etti. Üç, “Bu tür etkinlikler sayesinde kaybolmaya yüz tutmuş sedef kakma sanatını gençlere tanıtıyor, yeni ustalar yetiştirmek için çaba gösteriyoruz.” dedi.

SADE VE DOĞAL: ŞİLE BEZİ DOKUMASI

Şile Halk Eğitim Merkezi’nde 16 yıldır Şile bezi dokuma usta öğreticiliği yapan Ayşe Taşpınar da doğal pamuktan yapılan Şile bezinin üretim sürecini anlattı:

Şile bezi hem yazın terletmez hem de kışın sıcak tutar. Ev tekstilinden kıyafete kadar birçok alanda kullanılıyor. Tezgahımız 165 yaşında ve biz sadece ipliklerin dokumasını yapıyoruz. İplikler haşıl denilen işlemle hazırlanıyor, kurutuluyor, bobin haline getiriliyor ve sonra dokunuyor.

Taşpınar, ipliklerin yazın denizde yıkanıp kızgın kumda kurutulduğunu, böylece kumaşın hem dayanıklı hem de doğal bir yapıya kavuştuğunu sözlerine ekledi.

Dünya Etnospor Birliği tarafından Atatürk Havalimanı’nda düzenlenen bu büyük kültür şöleninde ziyaretçiler tüm etkinliklere ücretsiz katılabiliyor. Festival, yarın sona erecek.